Turkish Vocabulary
Click on letter: GT-Google Translate; GD-Google Define; H-Collins; L-Longman; M-Macmillan; O-Oxford; © or C-Cambridge

GT GD C H L M O
a

GT GD C H L M O
acquisitions /ˌæk.wɪˈzɪʃ.ən/ = NOUN: edinme, kazanma, kazanç, kütüphaneye yeni gelen kitap, müzeye yeni gelen eşya; USER: satın almalar, satın, satın alma, satın alma durumundan, devralmalar

GT GD C H L M O
airborne /ˈeə.bɔːn/ = ADJECTIVE: hava indirme, uçuşan, havalanmış, havayla gelen, havadan nakledilen, uçakla taşınan; USER: hava indirme, hava, havadan, havadaki, havada

GT GD C H L M O
and /ænd/ = CONJUNCTION: ve, ile, de; USER: ve, ile, ile

GT GD C H L M O
audit /ˈɔː.dɪt/ = NOUN: denetim, hesap denetimi, hesapların kontrolü, sistemli inceleme; VERB: denetlemek, incelemek, kontrol etmek; USER: denetim, denetimi, denetimin, denetleme, denetimimiz

GT GD C H L M O
aviation /ˌeɪ.viˈeɪ.ʃən/ = NOUN: havacılık; USER: havacılık, Aviation, Hava, Deniz, havacılığın

GT GD C H L M O
bell /bel/ = NOUN: çan, zil, çıngırak, çıngırdak, taçyapraklar, korol, dalgıç hücresi, sütun başlığı gövdesi; VERB: böğürmek, bağırmak; USER: çan, Bell, zil, zili, çanı

GT GD C H L M O
benefits /ˈben.ɪ.fɪt/ = NOUN: fayda, yarar, kazanç, avantaj, menfaat, kâr, çıkar, hak, ayrıcalık, yardım parası, yardım toplama faaliyeti; VERB: yararlanmak, faydası olmak, yararı dokunmak, yaramak; USER: faydaları, yararları, faydalar, fayda, avantajları

GT GD C H L M O
business /ˈbɪz.nɪs/ = NOUN: iş, faaliyet, ticaret, işyeri, firma, ticarethane, mesele, alım satım, görev, konu; USER: iş, işletmeniz, Business, işletme, ticari

GT GD C H L M O
c /ˌsiː.plʌsˈplʌs/ = NOUN: yüz; USER: c,

GT GD C H L M O
cathy = USER: cathy, gamze

GT GD C H L M O
ceo /ˌsiː.iːˈəʊ/ = USER: ceo, ICEcat, CEO'su, Genel Müdür, Genel Müdürü

GT GD C H L M O
chairman /-mən/ = NOUN: başkan, reis, tekerlekli sandalye sürücüsü, tahtırevan taşıyıcısı; USER: başkan, başkanı, Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulu Başkanı, başkanlığını

GT GD C H L M O
chief /tʃiːf/ = NOUN: baş, şef, reis, amir, armanın en üst kısmı; ADJECTIVE: baş, ana, belli başlı, en üst rütbeli; USER: baş, başkanı, şefi, şef, müdürü

GT GD C H L M O
company /ˈkʌm.pə.ni/ = NOUN: şirket, ortaklık, eşlik, arkadaşlık, bölük, misafir, topluluk, birlik, toplantı, tayfa; USER: şirket, şirketi, şirketin, firma, işletmenizi

GT GD C H L M O
controller /kənˈtrəʊ.lər/ = NOUN: kontrolör, denetçi, yönetici, denetmen, muhasebeci; USER: kontrolör, denetleyicisi, kontrol, denetleyici, kontrolörü

GT GD C H L M O
corporate /ˈkɔː.pər.ət/ = ADJECTIVE: tüzel, toplu, şirkete ait, birleşmiş; USER: tüzel, kurumsal, şirket, kurumlar, Corporate

GT GD C H L M O
corporation /ˌkɔː.pərˈeɪ.ʃən/ = NOUN: şirket, kurum, dernek, tüzel kişi, belediye yetkilileri, şiş göbek; USER: şirket, şirketi, kurumlar, kurum, kuruluştur

GT GD C H L M O
counsel /ˈkaʊn.səl/ = NOUN: avukat, danışman, öğüt, danışma, nasihat, tavsiye, hukuk danışmanı, düşünce, dava vekili, niyet; VERB: öğüt vermek, nasihat etmek, akıl vermek; USER: öğüt, avukat, danışman, avukatı, danışmanı

GT GD C H L M O
deputy /ˈdep.jʊ.ti/ = NOUN: milletvekili, vekil, temsilci, şerif yardımcısı, delege; ADJECTIVE: yardımcı, vekil, vekil olarak bakan; USER: milletvekili, yardımcısı, vekili, başkan yardımcısı, müdür yardımcısı

GT GD C H L M O
development /dɪˈvel.əp.mənt/ = NOUN: geliştirme, kalkınma, gelişme, büyüme, site, tab etme, geliştirilmiş ürün, son durum; USER: gelişme, geliştirme, kalkınma, gelişimi, gelişim

GT GD C H L M O
donnelly

GT GD C H L M O
duffy = USER: duffy, Duffy ve,

GT GD C H L M O
e /iː/ = ABBREVIATION: zayıf not, mi

GT GD C H L M O
electric /ɪˈlek.trɪk/ = ADJECTIVE: elektrik, elektrikli, elektro, gerilimli, heyecan verici; USER: elektrik, elektrikli, Electric, Elektro

GT GD C H L M O
executive /ɪɡˈzek.jʊ.tɪv/ = ADJECTIVE: yürütme, yönetim, icra, yetkili, uygulama ile ilgili; NOUN: yönetici, idareci, hükümet; USER: yürütme, yönetici, executive, yönetim, icra

GT GD C H L M O
financial /faɪˈnæn.ʃəl/ = ADJECTIVE: finansal, mali, parasal; USER: mali, finansal, finans, maddi, finansman

GT GD C H L M O
frank /fræŋk/ = ADJECTIVE: samimi, dürüst, açık sözlü, içi dışı bir, ücretsiz giden mektup, sözünü esirgemeyen; VERB: ücretsiz göndermek, mektubu ücretsiz gitmesi için damgalamak; USER: açık sözlü, dürüst, samimi, frank, sözlü

GT GD C H L M O
g /dʒiː/ = NOUN: bin, sol; ABBREVIATION: bin dolar; USER: g, gr, gram

GT GD C H L M O
general /ˈdʒen.ər.əl/ = ADJECTIVE: genel, umumi, yaygın, baş, tahmini, şef; NOUN: general, komutan, orgeneral, genel ilkeler, tarikat lideri; USER: genel, General, genel bir, genel olarak, genelde, genelde

GT GD C H L M O
goldberg = USER: goldberg, Goldberg'in

GT GD C H L M O
greenlee

GT GD C H L M O
human /ˈhjuː.mən/ = NOUN: insan, insanlık, insanoğlu; ADJECTIVE: insan, insani, beşeri; USER: insan, insani, insanın, beşeri

GT GD C H L M O
inc /ɪŋk/ = USER: inc, A.Ş.

GT GD C H L M O
industrial /ɪnˈdʌs.tri.əl/ = ADJECTIVE: endüstriyel, sanayi, endüstri; NOUN: sanayici; USER: endüstriyel, sanayi, endüstri, sınai

GT GD C H L M O
information /ˌɪn.fəˈmeɪ.ʃən/ = NOUN: bilgi, enformasyon, haber, danışma, bilgi edinme, istihbarat, malumat, bildirme, şikâyet, iddia; USER: bilgi, bilgileri, bilgiler, bilgilerini, bilgilerin, bilgilerin

GT GD C H L M O
investor /ɪnˈves.tər/ = NOUN: yatırımcı, sermayedar; USER: yatırımcı, yatırımcının, Investor, yatırımcısı, yatırımcıya

GT GD C H L M O
j

GT GD C H L M O
k = USER: l, M, ben, lt, Sol

GT GD C H L M O
l

GT GD C H L M O
la /lɑː/ = USER: LA-abbreviation, LA

GT GD C H L M O
leadership /ˈliː.də.ʃɪp/ = NOUN: liderlik, önderlik; USER: liderlik, liderliği, liderliğini, lider, liderliğinde

GT GD C H L M O
litigation /ˌlɪt.ɪˈɡeɪ.ʃən/ = NOUN: dava; USER: dava, uyuşmazlık yalnızca, uyuşmazlık, mahkeme, davaları

GT GD C H L M O
mark = VERB: işaretlemek, çizmek, not vermek, damgalamak, mimlemek, dikkate almak; NOUN: işaret, marka, iz, not, hedef, damga, puan, çizgi, nişan, belirti; USER: işareti, mark, işaretleyiniz, işareti Filtreyi,

GT GD C H L M O
mergers /ˈmɜː.dʒər/ = NOUN: birleşme; USER: birleşme, birleşmeler, birleşmeleri, şirket birleşmeleri, birleşmelerin

GT GD C H L M O
mitch = USER: mitch, Mitch'e, Mitch'i, Mitch'in

GT GD C H L M O
n /en/ = USER: n, Yok, K, Mevcut, Mevcut Değil

GT GD C H L M O
officer /ˈɒf.ɪ.sər/ = NOUN: subay, memur, polis memuru; VERB: komuta etmek, idare etmek, subayları atamak; USER: subay, memur, memuru, görevlisi, subayı

GT GD C H L M O
officers /ˈɒf.ɪ.sər/ = NOUN: subay, memur, polis memuru; VERB: komuta etmek, idare etmek, subayları atamak; USER: memurları, görevlileri, subay, memuru, memurlarının

GT GD C H L M O
operations /ˌɒp.ərˈeɪ.ʃən/ = NOUN: işlem, operasyon, işletme, çalıştırma, ameliyat, işleyiş, kullanma, iş, harekât, tatbikat, etkinlik, cerrahi müdahale, hüküm, yürürlük; USER: işlemleri, işlemler, operasyonları, operasyonlar, operasyon

GT GD C H L M O
p /piː/ = USER: p, s

GT GD C H L M O
perkins

GT GD C H L M O
president /ˈprez.ɪ.dənt/ = NOUN: cumhurbaşkanı, başkan, devlet başkanı, genel müdür, rektör; USER: başkan, başkanı, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanının, devlet başkanı

GT GD C H L M O
presidents /ˈprez.ɪ.dənt/ = NOUN: cumhurbaşkanı, başkan, devlet başkanı, genel müdür, rektör; USER: başkanları, başkanlar, cumhurbaşkanları, başkanlarının, başkan

GT GD C H L M O
r /ɑr/ = NOUN: R harfi; USER: r,

GT GD C H L M O
reilly = USER: reilly, Reilly'nin

GT GD C H L M O
relations /rɪˈleɪ.ʃən/ = NOUN: aile; USER: ilişkileri, ilişkiler, ilişkilerin, ilişkilerini, ilişkilerinin

GT GD C H L M O
resources /ˈrēˌsôrs,ˈrēˈzôrs,riˈsôrs,riˈzôrs/ = NOUN: kaynaklar, olanaklar, imkânlar, parasal kaynaklar, aktifler; USER: kaynaklar, kaynaklarını, bilgi, kaynakları, kaynakların

GT GD C H L M O
secretary /ˈsek.rə.tər.i/ = NOUN: sekreter, bakan, yazman, kâtip, yazı masası; USER: sekreter, sekreteri, Bakanı, sekreterlik, sekreterin

GT GD C H L M O
segment /ˈseɡ.mənt/ = NOUN: bölüm, parça, bölüt, dilim, daire kesmesi; VERB: bölmek, parçalara ayırmak; USER: bölüm, kademeli, segmentinde, kademeli bir, segmenti

GT GD C H L M O
senior /ˈsiː.ni.ər/ = ADJECTIVE: kıdemli, üst, yaşlı, yaşça büyük, daha yaşlı, son sınıfa ait; NOUN: üst, büyük, son sınıf öğrencisi, baba, kıdemli kimse, yaşça büyük olan kimse; USER: kıdemli, üst, üst düzey, düzey, üst düzey bir

GT GD C H L M O
services /ˈsɜː.vɪs/ = NOUN: aletler, servis takımı, çay takımı, araç gereçler; USER: hizmetleri, hizmetler, hizmet, hizmetlere, hizmeti

GT GD C H L M O
simulation /ˌsɪm.jʊˈleɪ.ʃən/ = NOUN: taklit, benzeme, benzeşme, yalandan yapma, sahte tavır, benzer şartları oluşturma; USER: simülasyon, simülasyonu, benzetim, simulasyon, benzetimi

GT GD C H L M O
snyder

GT GD C H L M O
solutions /səˈluː.ʃən/ = NOUN: çözüm, çözelti, solüsyon, eriyik, çare, çözünme, çıkar yol, halletme, ara verme; USER: çözümler, çözümleri, çözüm, çözümlerini, çözümlerin

GT GD C H L M O
specialized /ˈspeʃ.əl.aɪzd/ = VERB: uzmanlaşmak, özelleştirmek, ihtisas yapmak, ayırmak, özel olarak yapmak, özel amaçla yapmak, değiştirmek; USER: özel, uzman, uzmanlaşmış, özel bir, uzmanlaşmıştır

GT GD C H L M O
strategy /ˈstræt.ə.dʒi/ = NOUN: strateji, taktik, kurnazlık, savaş bilimi; USER: strateji, stratejisi, stratejisinin, stratejisini, stratejinin

GT GD C H L M O
systems /ˈsɪs.təm/ = NOUN: sistem, düzen, şebeke, yapı, yöntem, ağ, usul, vücut, evren, katman; USER: sistemleri, sistemler, sistemlerinin, sistemlerin, sistemlerinde

GT GD C H L M O
t /tiː/ = USER: t, mi, Sal, Pe, t Kaydedilen

GT GD C H L M O
tax /tæks/ = NOUN: vergi, vergilendirme, harç, haraç, yük, külfet, resim; VERB: vergilendirmek, vergi koymak, yormak, yük olmak, suçlamak, mahkeme masrafını belirlemek; USER: vergi, vergiler, vergisi

GT GD C H L M O
textron = USER: Textron, Textron'un, Textron firması,

GT GD C H L M O
training /ˈtreɪ.nɪŋ/ = NOUN: eğitim, antrenman, çalışma, egzersiz, alıştırma, idman, ders, öğretme, çalıştırma, staj süresi; USER: eğitim, eğitimi, antrenmanı, öğretim, eğitimin

GT GD C H L M O
treasurer /ˈtreʒ.ər.ər/ = NOUN: veznedar, hazinedar, mali işler sorumlusu, hazine sorumlusu; USER: veznedar, sayman, saymanı, treasurer, haznedarı

GT GD C H L M O
unit /ˈjuː.nɪt/ = NOUN: birim, ünite, birlik, öğe, bütünlük; USER: birim, birimi, ünitesi, ünite, biriminin

GT GD C H L M O
vehicles /ˈviː.ɪ.kl̩/ = NOUN: araç, taşıt, vasıta, taşıyıcı; USER: araçlar, araç, araçları, araçların, araçlarda

GT GD C H L M O
vice /vaɪs/ = NOUN: mengene, kötülük, ahlaksızlık, zaaf, kusur, vekil, özür, çapkınlık, huysuzluk; PREPOSITION: yerine; USER: mengene, yardımcısı, Vice, başkan yardımcısı, başkan

76 words